Menü |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
-Orhan Pamuk-
Özel Hayatı
Orhan Ferit Pamuk 7 Haziran 1952'de varlıklı bir ailenin son çocuğu olarak İstanbul'un Moda semtinde özel bir hastanede[2]IBMTürkiye bölümünde genel müdürlük yapmış olan Gündüz Pamuk, annesi 1700'lü yıllarda Girit valiliği yapmış olan İbrahim Paşa'nın soyundan gelen Şeküre Hanım'dır. firmasının dünyaya geldi. Babası da, dedesi ve amcası gibi yüksek mühendisti. Aile servetinin temelini dedesi atmıştı. Babası
Orhan Pamuk çalışma esnasında
Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları (1982) kitabındaki gibi bir ev ve ailede, İstanbul'un Nişantaşı semtinde büyüdü. İlk ve orta öğrenimini sırasıyla Işık Lisesi ve Şişli Terakki Lisesi'nde yaptı. Uzun yıllar ressam olma hayali kurarak Robert Koleji'nde okudu. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde okurken, mimar ya da ressam olamayacağına karar verip okulu bıraktı. Devam zorunluluğu olmadığı için yazıya daha çok vakit ayırabileceğini düşünerek İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü'ne girdi ve buradan mezun oldu. Ardından başladığı yüksek lisans eğitimini yarım bıraktı. Fakat Kar romanı dışında bu meslekte hiç çalışmadı. (Kar romanı için Kars'a gerçekleştirdiği gezilerde o dönem SabahZafer Mutlu'nun da yardımıyla kendisine basın personeli tanıtım kartı çıkartmış, romanında kullanacağı Kars'ı daha yakından tanıma amaçlı olan bu gezilerde, şehirdeki halka kendini gazeteci olarak tanıtmıştır.) gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı
Orhan Pamuk 1982 yılında Aylın Türegün'le evlendi. 1991'de Rüya isimli bir kız çocuğu sahibi olan çift 2001 yılında boşandı. Orhan Pamuk'un ağabeyi Şevket Pamuk İktisat tarihçisi olup Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
1985-1988 yılları arasında Iowa Üniversitesi tarafından verilen International Writing Program (IWP) kursuna katıldı. Amacı dünyanın değişik bölgelerinden gelen ve gelecek vaat eden yazarların Amerikan hayatını tanımaları ve kitaplarını yazabilecek güzel bir ortama kavuşmaları olan kurs sonrasında kendi deyimiyle "hayatı değişti". İlk kitabından itibaren yurtiçinde ve yurtdışında ödüller aldı. Kitapları hem çok satıldı hem de edebi açıdan olumlu tepkiler aldı.
Yazarlık kariyeri
Orhan Pamuk yazarlığa 1974 yılında başladı. 1979 yılında ilk romanı olan Karanlık ve Işık ile katıldığı Milliyet Roman Yarışmasında birincilik ödülünü Mehmet Eroğlu ile paylaştı. Bu romanı ancak 1982 yılında Cevdet Bey ve Oğulları adıyla yayımlandı. 1983 yılında bu kitapla Orhan Kemal Roman Ödülüne layık görüldü.
Pamuk'un daha sonra yazdığı kitaplar da çok sayıda ödül kazandı. İkinci romanı olan Sessiz Ev 1984 yılında Madaralı Roman Ödülünü kazandı. Bu romanın Fransızca tercümesi de 1991 yılında Prix de la Découverte Européenne ödülüne hak kazandı. 1985 yılında yayımlanan tarihi romanı Beyaz Kale (Bu romanda yazar, Fuad Carım çevirisinin Güncel Yayıncılık'tan Pedro'nun Zorunlu İstanbul Seyahati adlı eserinden intihal yapıldığı iddia edilmektedir. Hatta cümlelerden öte, romanın örgüsüde bahsi geçen romandan alındığı söylenmektedir. ) Bu kitabıyla 1990 yılında ABD'de Independent Award for Foreign Fiction ödülünü kazandı ve yurtdışında tanınmaya başlandı.[3]2002 yılında yayımlanan Kar kitabını, Türkiye'nin etnik ve politik meseleleri üzerine kurulu bir politik roman olarak tanımlamaktadır. Kar romanı Amerika'da 2004 yılında "yılın en iyi 10 kitabından biri" olarak gösterilmiştir. Yıllar geçtikçe Orhan Pamuk'un Türkiye dışındaki ünü artmaya devam etti. 1998 yılında yayımlanan Benim Adım Kırmızı 24 dile çevrildi ve 2003 yılında İrlanda'nın ünlü International IMPAC Dublin Literary Award Orhan Pamuk, ödülünü kazandı.
Romanlarının dışında, yazılarından ve söyleşilerinden seçmelerin ve bir hikâyesinin yer aldığı Öteki Renkler (1999) ve Ömer Kavur'un yönettiği Gizli Yüz adlı filmin senaryosu (1992) vardır. Bu senaryo, 1990 yılında yayımladığı Kara Kitap romanındaki bir bölümden yola çıkılarak yazılmıştır.
Orhan Pamuk, romancılığının yanısıra insan hakları, düşünce özgürlüğü, demokrasi ve benzeri konulardaki düşüncelerini makaleler ve söyleşiler yoluyla aktarmaktadır. Şubat 2005İsviçre'de yayımlanan Tages-Anzeiger, Basler Zeitung, Berner Zeitung ve Solothurner Tagblatt adlı gazetelerin haftalık eki olarak çıkan Das Magazin dergisine verdiği demeçte ifade ettiği "Bu topraklarda 30 bin Kürt ve 1 milyon Ermeni öldürüldü ama hiç kimse bunları konuşmaya cesaret edemiyor." sözleri Türkiye'de büyük eleştirilere neden oldu. Yazar, bu sözlerinden ötürü Türklüğe hakaret suçuyla 6 ay ila 3 yıl hapis istemiyle mahkemeye verildi. Mahkeme dünya çapında büyük ilgi uyandırdı. Orhan Pamuk'a karşı açılan bu dava T.C. Adalet Bakanlığı'nın onayını gerektiriyordu. Bu onay verilmeyince 22 Ocak 2006 tarihinde mahkeme yetkisizlik kararı verdi ve dava düştü[4]. tarihinde
Orhan Pamuk ABD'de yayımlanan Time dergisinin 8 Mayıs 2006Time 100: Dünyamızı Biçimlendiren Kişiler" başlıklı kapak yazısında tanıtılan 100 kişiden biri oldu[5]. 2007 Mayıs'ında yapılan 60. Cannes Film Festivali'nde jüri üyeliği yapmıştır[6]. tarihli sayısının "
Nobel Ödülü
Orhan Pamuk 12 Ekim 2006 tarihinde Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanarak Nobel Ödülünü kazanan ilk Türk vatandaşı olarak tarihe geçti. Nobel ödüllerini dağıtan İsveç Akademisi'ne yakın çevreler Orhan Pamuk'tan ziyade Adonis adıyla tanınan SuriyeliAli Ahmet Said'e şans tanımaktaydılar. Ancak Akademi'nin 12 Ekim 2006 günü saat 14:00 civarında yayımladığı, şair
“ |
2006 Nobel Edebiyat Ödülü 'Kentinin melankolik ruhunun izlerini sürerken kültürlerin birbiriyle çatışması ve örülmesi için yeni simgeler bulan' Orhan Pamuk'a verilmiştir. |
” |
|
şeklindeki basın bildirisiyle Nobel Edebiyat Ödülü'nün Orhan Pamuk'a verildiği resmen açıklandı.[7] Pamuk 7 Aralık 2006'da, İsveç Akademisi'nde Babamın Bavulu başlığı altında hazırladığı Nobel konuşmasını Türkçe yaptı, Türkçe bilmeyen izleyiciler ellerindeki çeviri metinden konuşmayı takip etti, birçok televizyon kanalı konuşmasını canlı yayınladı.[8] Orhan Pamuk ödülünü 10 Aralık 2006 günü Stockholm Konser Salonu'nda düzenlenen ödül töreninde İsveç kralı Carl Gustaf'ın elinden aldı.[9]
Romancılığı
Orhan Pamuk'un romancılığı postmodern roman kategorisinde değerlendirilmektedir[10]. Eleştirmen Yıldız Ecevit Orhan Pamuk'u Okumak adlı kitabında [11]onun avangard romancılığını değerlendirmektedir. Özellikle Beyaz Kale, Kara Kitap, Yeni Hayat, Benim Adım çıkar ve bize kendisini ve olayların gelişimini anlatır. Aynı şekilde edebiyat tarihçisi Jale Parla da Don Kişot'tan Günümüze Roman adlı kapsamlı yapıtında[12], Benim Adım Kırmızı'dan hareketle Orhan Pamuk'un karşılaştırmalı edebiyat bağlamında irdeler. Parla'ya göre Pamuk, Türk romanının aldığı önemli dönemeçlerin sahibi olan bir yazardır. Doğu-batı sorunsalıyla estetik düzeyde hesaplaşmaya yönelen Ahmet Hamdi Tanpınar ve Oğuz Atay gibi önemli yazarlardan birisidir Pamuk; bu sorunsalı kültürel ve felsefi içerimleriyle edebiyatına taşımış, özellikle Kara Kitap'ta bu tema bağlamında önemli, çok katmanlı bir edebi metin örneği sergilemiştir.
Eleştiriler
Milliyetçi kesimlerce sık sık yerilen yazar, Derin Dalga diye adlandırılan, genç vatansever kesim tarafından "Batı'nın Türkiye'deki kalemi" olarak tanımlanmaktadır[kaynak belirtilmeli]. Aynı çevrelerde isminin birlikte anıldığı yazarlar arasında Elif Şafak ve Yaşar Kemal gibi ünlü isimler de yer alıyor. Ayrıca yazılarında intihal (başka eserlerden kaynak göstermeden alıntı) yaptığı iddiaları da gündeme getirilmiştir.
Orhan Pamuk'un Nobel Edebiyat Ödülünü kazanması değişik tepkilerle karşılaştı. Yazarı görüşlerinden dolayı geçmişte eleştirmiş bazı kişiler kazandığı ödülden dolayı tebrik ederken, bazı kişiler ödülün Pamuk'a Türkiye'yi aşağılayıcı tutumundan dolayı verildiği iddiasında bulunarak Pamuk'a sırt çevirmeyi tercih ettiler. Orhan Pamuk Nobel ödülünü almadan on ay önce 19 Aralık 2005 Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan Erol Manisalı'nın "Orhan Pamuk Nobel'i Garantiledi" başlıklı yazısı Orhan Pamuk nobel ödülünü aldıktan sonra popülerleşti ve Orhan Pamuk'un Nobeli hakkındaki olumsuz eleştiriler bu yönde gelişti. Banu Avar'ın Nobel ile ilgili belgeseli ve Demirtaş Ceyhun'un yazıları olumsuz yorumlar için örnek sayılabilir. Basında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Orhan Pamuk'u kutlamadığına dikkat çekildi[13].
Orhan Pamuk'un yargılanmasına sebep olan Kürt ve Ermeniler hakkında söylemiş olduğu sözlerin yanında eserlerinde Atatürk hakkında kullandığı üslup ve yazıları da oldukça eleştirildi. Aşağıdaki paragraf yazarın kitaplarından alıntıdır:
Çocukluğunda kız kardeşiyle tarlada karga kovalayan sapık bir padişah... Sonra kasaba meydanına dolanır, Atatürk heykeline sıçan güvercinleri ayıplar... Atatürk kendini içkiye vermiş meyhane kalabalığına Cumhuriyet'i emanet etmiş olmanın güveniyle gülümsüyordu... Atatürk'ün leblebi zevkinin ülkemiz için ne büyük bir felaket olduğu... [14] [15].
İntihalci suçlaması
Bir kısım edebiyatçı Orhan Pamuk'un eserlerindeki bazı bölümlerin diğer yazarlara ait başka eserlerden fazlasıyla esinlendiğini savunmakta, özellikle bazı romanlarındaki belli kısımların diğer kitaplardan neredeyse tamamen alıntı olduğunu öne sürmektedir. Hürriyet Gazetesi yazarı Murak Bardakçı 26 Mayıs 2002 tarihinde belgeleri ile yazarı sahtecilik ve intihal ile suçlamıştır. Murat Bardakçı'ya göre Orhan Pamuk'un Benim Adım Kırmızı romanı, hikayesi ve anlatım şekli ile Amerikalı yazar Norman Mailer'in Ancient Evenings adlı romanının bir kopyasıdır. Ayrıca suçlamalara göre Orhan Pamuk'un Beyaz Kale adlı romanı Fuad Carım'ın Kanuni Devrinde İstanbul isimli eserinden birebir pasajlar içermektedir.[16] Orhan Pamuk günümüze dek bu konuyla ilgili herhangi bir açıklamada bulunmamıştır.
Orhan Pamuk davası
Yazar Orhan Pamuk, Das Magazin adlı haftalık İsviçre dergisine verdiği bir röportajda, "Bu topraklarda 30 bin Kürt ve 1 milyon Ermeni öldürüldü. Benden başka kimse bundan bahsetmeye cesaret edemedi" açıklamasında bulununca hakkında TCK'nın 301. maddesinden ‘Türklüğe hakaret’ davası açılmıştı.
16 Aralık 2005'de ilk duruşması yapılan Pamuk davası Adalet Bakanlığı'ndan beklenen yazı gelmediği için 7 Şubat 2006 tarihine ertelenmişti.
Şişli Asliye Ceza Mahkemesi, bu tür davalar için Adalet Bakanlığı'nın yazılı izninin gerektiğini belirtmiş ve izin verilip verilmediğinin sorulması için bakanlığa yazı yazılmasına karar vermiş, duruşmayı da 7 şubata ertelemişti. Duruşmanın ertelenmesi kararına AB yetkililerinden tepki gelmiş, yetkililer birbiri ardına eleştirilerde bulunmuştu.
Dava günü Şişli Adliyesi önündeki Pamuk ve yabancı yetkililere yönelik protesto gösterileri de, Türkiye ve dünya basınında önemli yer tutmuştu.
AB - Türkiye Karma Parlamento Eş Başkanı Joost Lagendijk, "hükümet, parlamentoya değişiklik yasası getirebilir. Yapılacak şey budur. Türkiye'nin imajına büyük bir zarar vermiştir. Avrupa'da kötü bir imaj doğmuştur. Ünlü bir yazar hakkında dava açarsanız, dışarıda milliyetçiler bu yazarı dövmek için arabasına saldırırsa, burada ciddi bir sorun vardır" demişti.
AP Türkiye Raportörü Camiel Eurlings de, hükümetin yazar Orhan Pamuk davasını düşürmesi gerektiğini belirterek, hükümet reform taahhüdüne sadık kalmalı şeklinde konuşmuştu.
Türkiye ile AB arasında ciddi gerilime neden olan Orhan Pamuk’un hakkındaki dava 22 Ocak 2006 tarihinde düştü.
Adalet Bakanlığı, Şişli İkinci Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği yazıda, Yeni Ceza Yasası gereği izin yetkisi olmadığını hatırlatarak, Pamuk'un yargılanması için Adalet Bakanlığı’nın izin verdiğine ilişkin belge bulunmadığı gerekçesiyle davanın düşmesine karar vermişti.
Yayımlanmış eserleri
Türkçe
- Cevdet Bey ve Oğulları, roman, İstanbul, Can Yayınları, 1982, ISBN 975-470-455-4
- Sessiz Ev, roman, İstanbul, Can Yayınları, 1983, ISBN 975-510-215-9
- Beyaz Kale, roman, İstanbul, Can Yayınları, 1985, ISBN 975-470-454-6
- Kara Kitap, roman, İstanbul, Can Yayınları, 1990, ISBN 975-470-453-8
- Gizli Yüz, senaryo, İstanbul, Can Yayınları, 1992, ISBN 975-470-503-8
- Yeni Hayat, roman, İstanbul, İletişim Yayınları, 1994, ISBN 975-470-445-7
- Benim Adım Kırmızı, roman, İstanbul, İletişim Yayınları, 1998, ISBN 975-470-711-1
- Öteki Renkler, yazılarından ve söyleşilerinden seçmeler, 1999, ISBN 975-470-765-0
- Kar, roman, İstanbul, İletişim Yayınları, 2002,ISBN 975-470-962-9
- İstanbul: Hatıralar ve Şehir, anı, İstanbul, Yapı Kredi Yayınları (YKY), 2003, ISBN 975-08-0716-2
İngilizce Çeviriler
- The White Castle, (Beyaz Kale) Türkçeden çeviren: Victoria Holbrook, New York: Braziller, 1991.
- The Black Book, (Kara Kitap) Türkçeden çeviren: Güneli Gün, New York: Farrar, Straus, 1994.
- The New Life, (Yeni Hayat) Türkçeden çeviren: Güneli Gün, New York: Farrar, Straus, and Giroux, 1997.
- My Name is Red, (Benim Adım Kırmızı) Türkçeden çeviren: Erdağ M. Göknar, New York: Knopf, 2001.
- Snow, (Kar) Türkçesinden çeviren: Maureen Freely, New York: Knopf, 2004.
- Istanbul: Memories and the City, (İstanbul: Hatıralar ve Şehir) Türkçeden çeviren: Maureen Freely, New York: Knopf, 2005.
- Other Colours (Öteki Renkler) Faber&Faber, 2007. ISBN 9780571237647
Rusça Çeviriler
- Господин Джевдет и его сыновья (Gospodin Dzhevdet i ego synov'ja - Cevdet Bey ve Oğulları), 1982.
- Тихий дом (Tihij dom - Sessiz Ev), 1983.
- Белая крепость (Belaja krepost', Beyaz Kale), 1985.
- Чёрная книга (Chjornaja kniga - Kara Kitap), 1990
- Новая жизнь (Novaja zhizn' - Yeni Hayat), 1995.
- Меня зовут Красный (Menja zovut Krasnyj - Benim adım Kırmızı), 1998.
- Другие цвета (Drugie cveta - Öteki Renkler), 1999.
- Снег (Sneg - Kar), 2002.
- Стамбул: воспоминания и город (Stambul: vospominanija i gorod - İstanbul: Hatıralar ve Şehir), 2003.
Fransızca Çeviriler
- La maison du silence, (Sessiz Ev), çeviren: Münevver Andaç, Paris: Gallimard, 1988.
- Le livre noir, (Kara Kitap), çeviren: Münevver Andaç, Paris: Gallimard, 1994.
- Le château blanc, (Beyaz Kale), çeviren: Münevver Andaç, Paris: Gallimard, 1996.
- La vie nouvelle, (Yeni Hayat), çeviren: Münevver Andaç, Paris: Gallimard, 1998.
- Mon nom est Rouge, (Benim Adım Kırmızı), çeviren: Gilles Authier, Paris: Gallimard, 2001.
- Neige, (Kar), çeviren: Jean-François Pérouse, Paris: Gallimard, 2005.
- Istanbul, souvenirs d'une ville, (İstanbul: Hatıralar ve Şehir), çeviren: Savas Demirel, Valérie Gay-Aksoy, Jean-François Pérouse, Paris: Gallimard, 2007.
Almanca Çeviriler
- Die weisse Festung, Beyaz Kale, Türkçeden çeviren: Ingrid Iren., Frankfurt am Main : Insel, 1990.
- Das schwarze Buch, Kara Kitap, Türkçeden çeviren: Ingrid Iren., Münih : Hanser, 1995.
- Das neue Leben, Yeni Hayat Türkçeden çeviren: Ingrid Iren., Münih : Hanser, 1998.
- Rot ist mein Name, Benim Adım Kırmızı Tükçeden çeviren: Ingrid Iren., Münih : Hanser, 2001.
- Schnee, Kar Türkçeden çeviren: Christoph K. Neumann., Münih : Hanser, 2005.
- Der Blick aus meinem Fenster, Pencereden Bakmak, Gözlemler, Münih : Hanser, 2006
İspanyolca Çeviriler
- La casa del silencio (Sessiz Ev), Metáfora Ediciones, 2001.
- El astrólogo y el sultán (Beyaz Kale), Edhasa, 1994.
- El libro negro (Kara Kitap), Alfaguara, 2001.
- La vida nueva (Yeni Hayat), Alfaguara, 2002.
- Me llamo Rojo (Benim Adım Kırmızı), Alfaguara, 2003.
- Nieve (Kar), Alfaguara, 2005.
- Estambul: Memorias y la ciudad (İstanbul: Hatıralar ve Şehir), Mondadori, 2006.
İtalyanca Çeviriler
- Roccalba (Beyaz Kale), Türkçeden çeviren: Giampiero Bellingeri, Milano: Frassinelli, 1992; ayrıca Il castello bianco adıyla Torino: Einaudi, 2006.
- La casa del silenzio (Sessiz Ev), Türkçeden çeviren: Francesco Bruno, Milano: Frassinelli, 1993.
- Il libro nero (Kara Kitap), Türkçeden çeviren: Mario Biondi, Milano: Frassinelli, 1996.
- La nuova vita (Yeni Hayat), Türkçeden çeviren: Marta Bertolini ve Semsa Gezgin, Torino: Einaudi, 2000.
- Il mio nome è rosso (Benim Adım Kırmızı), Türkçeden çeviren: Marta Bertolini ve Semsa Gezgin, Torino: Einaudi, 2001.
- Neve (Kar), Türkçeden çeviren: Marta Bertolini ve Semsa Gezgin, Torino: Einaudi, 2004
- Istanbul (İstanbul: Hatıralar ve Şehir), Türkçeden çeviren: Semsa Gezgin, Torino: Einaudi, 2006.
Hollandaca Çeviriler
- De heer Cevdet en zonen (Cevdet Bey ve Oğulları), 1982.
- Het huis van de stilte (Sessiz ev), 1983.
- De witte vesting (Beyaz kale), De witte vesting
- Het zwarte boek (Kara kitap), 1990.
- Het verborgen gezicht (Gizli Yuz), 1992.
- Het nieuwe leven (Yeni hayat), 1995.
- Ik heet Karmozijn (Benim adım Kırmızı), 1998.
- De andere kleuren (Öteki Renkler), 1999.
- Sneeuw (Kar), 2002.
- Istanbul: herinneringen en de stad (İstanbul: Hatıralar ve Şehir), 2003.
İsveççe Çeviriler
- Den vita borgen (Beyaz Kale),(1992) Türkceden cevrirenler: Ann-Mari Özkök ve Kemal Yamanlar
- Det nya livet (Yeni Hayat),(1996) Türkceden cevriren: Dilek Gür
- Den svarta boken (Kara Kitap),(1996) Ingilizce ve Norvecce cevirilerinden Isvecceye aktarilmistir
- Det tysta huset (Sessiz Ev), (1998) Türkceden cevriren: Dilek Gür
- Mitt namn är röd (Benim Adım Kırmızı),(2002) Ingilizce cevirisinden Isvecceye cevrilmistir
- Snö (Kar),(2005) Ingilizce cevirisinden Isvecceye cevrilmistir
- Istanbul: Minnen och dikter (İstanbul: Hatıralar ve Şehir),(2006)Ingilizce cevirisinden Isvecceye
Norveçce Çeviriler
- Det hvite slottet (Beyaz Kale), Türkçeden çeviren: Trude Falck, 1985.
- Svart bok (Kara Kitap), Türkçeden çeviren: Bernt Brendemoen, 1990.
- Det nye livet (Yeni Hayat), Türkçeden çeviren: Alf & Ayfer Storrud, 1995.
- Mitt navn er Karmosin (Benim Adım Kırmızı), Türkçeden çeviren: Bernt Brendemoen, 2000.
- Snø (Kar), Türkçeden çeviren: Alf & Ayfer Storrud, 2002.
- Istanbul. Byen og minnene (İstanbul: Hatıralar ve Şehir), Türkçeden çeviren: Bernt Brendemoen, 2003.
Bulgarca Çeviriler
- Бялата крепост (Byalata krepost - Beyaz Kale), 2005
- Черна книга (Cherna kniga - Kara Kitap), 2000.
- Името ми е Червен (Imeto mi e Cherven - Benim Adım Kırmızı), 2004
- Сняг (Snyag-Kar), 2006
Korece Çeviriler
- 내 이름은 빨강 (Benim Adım Kırmızı)
- 눈 (Kar)
- 하얀 성 (Beyaz Kale)
- 새로운 인생 (İstanbul: Hatıralar ve Şehir)
Hırvatça Çeviriler
- Bijeli zamak (Beyaz Kale). İngilizceden çeviren: Marinko Raos; Zagreb: Vuković&Runjić, 2001
- Zovem se Crvena (Benim Adım Kırmızı). Türkçeden çeviren: Dr. Ekrem Çauşeviç (Čaušević) ve Marta Andriç (Andrić). Zagreb: Vuković&Runjić, 2004
- Istanbul (İstanbul). Türkçeden çeviren: Dr. Ekrem Çauşeviç (Čaušević). Zagreb: Vuković&Runjić, 2006
- Snijeg (Kar). Türkçeden çeviren: Marta Andriç (Andrić). Zagreb: Vuković&Runjić, 2006
- Dževdet-beg i sinovi (Cevdet Bey ve Oğulları). Türkçeden çeviren: Enver Ibrahimkadiç (Ibrahimkadić). Zagreb: Libris, 2007
Bosnakça Çeviriler
- Zovem se Crvena (Benim Adım Kırmızı). Türkçeden çeviren: Ismar Reşiç (Rešić), Istočno Sarajevo 2007
- Dževdet-beg i sinovi (Cevdet Bey ve Oğulları). Türkçeden çeviren: Enver Ibrahimkadiç (Ibrahimkadić), Sarajevo 2007
- Snijeg (Kar). Türkçeden çeviren: Marta Andriç (Andrić), Sarajevo 2007
Lehçe Çeviriler
- Śnieg (Kar), 2006
- Nazywają mnie Czerwień (Benim Adım Kırmızı), hazırlık safhasında, 2007
- Nowe Życie, hazırlık safhasında, (Yeni Hayat), 2008
Macarca Çeviriler
- A fehér kastély (Beyaz Kale), Türkçeden çeviren: Komáromy Rudolf, Ulpiusház.
- Az új élet (Yeni Hayat), Türkçeden çeviren: Takács M. József, Ulpiusház.
- Hó (Kar), Türkçeden çeviren: Ladányi Katalin, Ulpiusház.
Sırpça Çeviriler
- Bela tvrđava Beyaz Kale, Türkçeden çeviren: Ivan Panović., Belgrad: Geopoetika, 2002
- Novi život, Yeni Hayat, Türkçeden çeviren: Ivan Panović., Belgrad: Geopoetika, 2004.
- Zovem se Crveno Benim Adım Kırmızı, Türkçeden çeviren: Ivan Panović., Belgrad: Geopoetika, 2006
- Istanbul: uspomene i grad Istanbul: hatıralar ve sehir, Türkçeden çeviren: Mirjana Marinković., Belgrad: Geopoetika, 2006
Fince Çeviriler
- Istanbul. Muistot ja kaupunki (İstanbul: Hatıralar ve Şehir, 2003) Tuula Kojo. Ocak 2004.
- Lumi (Kar, 2002) Türkçeden çeviren: Tuula Kojo. Keltainen kirjasto (Sarı kütüphane) Ocak 2004.
- Nimeni on Punainen (Benim Adım Kırmızı, 1998). Türkçeden çeviren: Tuula Kojo Keltainen kirjasto Ocak 2000.
- Musta kirja (Kara Kitap, 1990). Türkçeden çeviren: Tuula Kojo Keltainen kirjasto Ocak 1998.
- Uusi elämä (Yeni Hayat, 1994). Türkçeden çeviren: Tuula Kojo. Keltainen kirjasto Ocak 1995.
Rumence Çeviri
- Mă numesc Roşu (Benim Adım Kırmızı), Ed. Curtea Veche, Türkçeden çeviren: Luminiţa Munteanu, 2006.
- Viaţa cea nouã (Yeni Hayat), Ed. Curtea Veche, Türkçeden çeviren: Luminiţa Munteanu, 2006.
Estonca Çeviri
- Lumi (Kar), Türkçeden çeviren: Ly Seppel, Pegasus, 2005
Ödülleri
Kaynaklar
Mehmet Akif Ersoyun Hayatı ve Şiirleri
MEHMET AKİF ERSOY’UN HAYATI İstiklâl Marşı şâiri. 1877 yılında İstanbul'da doğdu. Annesi Emine Şerife Hanım, babası Temiz Tâhir Efendidir. İlk tahsiline Emir Buhâri Mahalle Mektebinde başladı. İlk ve orta öğrenimden sonra Mülkiye Mektebine devam etti. Babasının vefâtı ve evlerinin yanması üzerine mülkiyeyi bırakıp Baytar Mektebini birincilikle bitirdi. Tahsil hayâtı boyunca yabancı dil derslerine ilgi duydu. Fransızca ve Farsça öğrendi. Babasından Arapça dersleri aldı.Zirâat nezâretinde baytar olarak vazife aldı. Üç dört sene Rumeli, Anadolu ve Arabistan'da bulaşıcı hayvan hastalıkları tedâvisi için bir hayli dolaştı. Bu müddet zarfında halkla temasta bulundu. Âkif'in memuriyet hayatı 1893 yılında başlar ve 1913 târihine kadar devam eder. emuriyetinin yanında Ziraat Mektebinde ve Dârulfünûn'da edebiyat dersleri veriyordu. 1893 senesinde Tophâne-i Âmire veznedârı M. Emin Beyin kızı ismet Hanımla evlendi. Âkif okulda öğrendikleriyle yetinmeyerek, dışarda kendi kendini yetiştirerek tahsilini tamamlamaya, bilgisini genişletmeye çalıştı. Memuriyet hayatına başladıktan sonra öğretmenlik yaparak ve şiir yazarak edebiyat sâhasındaki çalışmalarına devam etti. Fakat onun neşriyat âlemine girişi daha fazla 1908'de İkinci Meşrutiyetin îlânıyla başlar. Bu târihten itibaren şiirlerini Sırât-ı Müstakîm'de neşretmeye başladı. Âkif, yazı ve şiirlerini hiçbir zaman geçim kaynağı olarak görmedi. Buna rağmen onu memlekete tanıtan, halka sevdiren asıl vasfı şâirliğidir.Birinci Cihan Harbi sırasında Berlin ve Necid'e (Arabistan) gitti. Çanakkale harbi, onun Berlin seyahati sırasında meydana gelmiş, şâir o günlerin ıstırap ve heyecanını orada yaşamıştır. Şâir, bu iki seyâhatiyle ilgili Berlin Hatıraları ve Necid Çöllerinden Medîne'ye adlı eserlerini yazmıştır. Harbin son senesinde, çok sevdiği dostu İsmail Hakkı İzmirli ile Lübnan'a gitti.Cihan Harbi 1918'de imzâlanan Mondros Mütârekesi ile nihayete erdikten sonra, galip devletler Türk vatanını parçalamak ve paylaşmak için dört taraftan saldırmağa başlamışlardı. Harpten son derece bitkin bir halde çıkan Türk milleti, vatanını müdâfaa için silâha sarıldı. Âkif, vatan müdâfaasının ehemmiyetini anlatmak için hutbelerle halkı, istiklâlini muhâfaza etmek için savaşmaya çağırdı. Anadolu'da millî mücâdele rûhunun yayılması üzerine, Anadolu'ya iltihâka karar verdi.
|
|
|
|
|
|
|
Tüm Hakları Saklıdır.Copyright 2003-2009.Design By _Reis_
|
|
|
|
|
|
|
|